21.04.2025
Kamuoyunda Yenidoğan Çetesi davası olarak bilinen, İstanbul'da yeni doğan bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağladıkları ve bebek ölümlerine neden oldukları iddiasıyla 58 sanığın yargılandığı davanın görülmesine Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor. Aynı zamanda kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz duruşma öncesi adliye önünde yaptığı açıklamada, “Bugün bu davada, sadece 19 hastanede ücretli olarak çalışan hemşirelerin, çete mensuplarının yargılandığını görüyoruz. Peki bu yasa dışı faaliyetlere izin veren ve bundan menfaat sağlayan özel hastane sahipleri neredeler? Bu hastanelerden birinin sahibi olan AKP'nin Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu niçin yargılanmıyor?” diye sordu.
Bakırköy Adliyesi'nde gerçekleşen duruşma öncesinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz adliye önünde davaya ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Aynı zamanda kadın hastalıkları ve doğum uzmanı bir hekim olan Şahbaz, “Yenidoğan çetelerine kurban edilen masum yeni doğan bebeklerimiz için adalet istemeye devam ediyoruz. 2003 yılında sağlıkta dönüşüm denilerek sağlık sistemimizde özelleştirmeyi dayatan ve kamu hastanelerini, kadın doğum hastanelerini kapatarak yeni doğan bebeklerimizi, hastalarımızı, halkımızın sağlığını, ticari meta haline getiren ve kar amaçlı özel hastanelere terk eden AKP, bu çeteleri bebeklerimiz ve halkımızı bu şekilde teslim etmiştir. Yeterli altyapıya sahip olmayan özel hastanelerde kurulan yeni doğan yoğun bakımlarında maalesef bebeklerimiz can vermiştir." dedi. Şahbaz şöyle devam etti:
"KAMU HASTANELERİNDEKİ YENİDOĞAN ÜNİTELERİ KAPATILMIŞ, BEBEKLERİMİZ ÖZEL HASTANELERE TESLİM EDİLMİŞTİR"
"Yeni doğan yoğun bakımların, yarıdan fazlasının altyapısı yeterli olmayan özel sahnelerde bulunduğunu görüyoruz. Kamu hastanelerindeki yenidoğan üniteleri kapatılmış, yoğun bakımlar kapatılmış, hastaneler kapatılmış ve bebeklerimiz özel hastanelere teslim edilmiştir. Burada bir örnek vermek gerekirse Bakırköy'de bulunan Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi kapatılarak yerine AVM yapılmıştır. Türkiye'nin pek çok yerinde Ankara'da, İzmir'de, Bursa'da, Adana'da, Mersin'de, Eskişehir'de kadın ve çocuk hastaneleri kapatılmış, kamu hastaneleri kapatılmış, bebeklerimizin güvenli bir şekilde tedavi gördüğü, annelerimizin doğum yaptığı bu hastaneler kapatılmış, yerine özel alan açılmıştır.
"HİÇBİR KAMU GÖREVLİSİNİN, BÜROKRATIN, DEĞİL YARGILANMA SORUŞTURMA BİLE GEÇİRMEDİĞİNİ GÖRÜYORUZ"
Bugün bu davada, sadece 19 hastanede ücretli olarak çalışan hemşirelerin yargılandığını görüyoruz. Sadece çete mensuplarının yargılandığını görüyoruz. Peki 19 hastanede bu yasa dışı faaliyetlere izin veren ve bundan menfaat sağlayan özel hastane sahipleri neredeler? Neden onlar bu yargılamanın içinde değiller? AKP'nin Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bu hastanelerden birinin sahibi olan, nerede? Niçin yargılanmıyor? Bu işin sorumlusu olan İl Sağlık Müdürlüğü’ndeki, Sağlık Bakanlığı’ndaki hiçbir kamu görevlisinin, bürokratın, değil yargılanma, soruşturma bile geçirmediğini görüyoruz. Bu çete burada faaliyet gösterirken İl Sağlık Müdürü olarak görev yapan Sağlık Bakanı bu işin sorumlusudur, hesap vermelidir. Kendisini bu davada göremiyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir araştırma komisyonu kuruldu. Bu komisyona, partimizin tüm ısrarlarına rağmen, çetenin faaliyet gösterdiği dönemde görev yapan Bakanlar çağrılmadı, hiçbir bakan gelip ifade vermedi. Bu çetenin, bu ölümlerin sorumlusu tüm bu sağlıkta dönüşümü gerçekleştiren, sağlığı çetelere teslim eden, özelleştirmeyle sağlık sistemimizi çürüterek halkımızın sağlığını tehlikeye atan AKP iktidarı, onun cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanlarıdır.
"SİZ BU HALK İÇİN ÇALIŞMIYORSUNUZ, SİZ KENDİ ÇETELERİNİZ İÇİN ÇALIŞIYORSUNUZ"
AKP iktidarı doğum sayılarının düşüklüğünden yakınıyor. Ve daha fazla doğum yapılması gerektiğini söylüyor. Peki siz çocuklarımızı koruyabildiniz mi? Koruyabildiniz mi de daha fazla çocuk doğmasını istiyorsunuz. Bebeklerimizi yeni doğan çetelerinden koruyamayan, çocuklarımızın Kartalkaya yangınında yanmasını engellemeyen, çocuk iş cinayetlerinde katledilen çocuklarımızı koruyamayan, depremde çürük binaların altında kalan binlerce, on binlerce çocuğumuzu koruyamayan iktidar, daha fazla çocuk doğurmamızı istiyor. Hadi oradan diyoruz. Faciaların sorumlusu olarak utanmadınız, istifa bile etmediniz, yüzünüz kızarmadı. Siz hesap vermiyorsunuz. Siz bu halk için çalışmıyorsunuz, siz kendi çeteleriniz için çalışıyorsunuz. Biz bu iktidara son vereceğiz. Yapabileceğiniz en hayırlı iş, istifa etmektir, halkın iradesinin önünü açmaktır. İstifa edin."